• BIST 9645.02
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • Siirt 11 °C

Bülent Ersoy'dan Flaş Açıklama

Bülent Ersoy'dan Flaş Açıklama
Nağm-I Diğer Diva Yani Bület Ersoy hakkında şoke eden...Geçtiğimiz aylarda gündeme domuz gribi ile gündeme gelen ve gündemde geniş bir yankı uyandırmış olan Bülent Ersoy ile ilgili flaş gelişmelerin yaşanıldığı ortaya çıktı. Sanatçı Bülent Ersoy, geçen yı

Geçtiğimiz aylarda gündeme domuz gribi ile gündeme gelen ve gündemde geniş bir yankı uyandırmış olan Bülent Ersoy ile ilgili flaş gelişmelerin yaşanıldığı ortaya çıktı. Sanatçı Bülent Ersoy, geçen yıl Antalya-İstanbul seferini yapmakta olan uçakta emniyet kemeri takmaması sebebi ile hakkında açılan dava kapsamında, Antalya da ifade verdi

Türk Hava Yolları'nın (THY) geçtiğimiz ocak ayındaki Antalya-İstanbul seferi sırasında emniyet kemerini ısrarla takmayarak "huzur ve sükûnu bozduğu" iddiasıyla hakkında dava açılan ünlü sanatçı Bülent Ersoy, Antalya 18'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde ifade verdi.


Adliyedeki çalışanlarla diğer vatandaşların yoğun ilgisi nedeniyle duruşma salonuna geç gelen Ersoy, rahatsızlığı dolasıyla ifadesini oturarak verdi.

Söz konusu tarihte rahatsız olduğu için uçakta kemer bağlayamayacağını söylediğini anlatan Ersoy, "2 kere trafik kazası geçirdim ve emniyet kemeri yüzünden çok zarar gördüm, bağırsaklarım dışarı çıktı. Batın bölgemde rahatsızlık vardı. Bu nedenle emniyet kemeri takmadım. Raporu da mahkemenize sunuyorum. Kimse ile tartışmadım" dedi. Ersoy, uçaktaki yetkililere geçirdiği ameliyat nedeniyle dikişlerinin olduğunu ve kemer takamayacağını söylediğini ancak kemeri takmayı daha sonra kabul ettiğini bildirdi. Kemer taktığı için bir sorunla kaşılaşması halinde sorumluluğu kabul etmediğini yetkililere ilettiğini de aktaran Ersoy, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle uçağın kalkışını geciktirdiğini kabul ettiğini anlattı.

"ÖZÜR DİLEDİM"

Uçakta ayağa kalkarak yolculardan özür dilediğini de belirten Ersoy, "Bazı kişiler, 'Çok paran var ya özel uçak tutsaydın' dediler. Kimseye bir şey demedim ve sadece rahatsızlığımı dile getirdim" diye konuştu.

Duruşma sonrası Bülent Ersoy, mahkeme başkanına teşekkür ederek salondan ayrıldı. Ancak dışarıdaki izdiham nedeniyle kapı güçlükle açıldı. Onlarca kişi Ersoy'la fotoğraf çektirmek isteyince izdiham yaşandı. Polisler Ersoy'u ezilmekten güçlükle kurtardı. Adliye dışına 2 saatte çıkabilen Ersoy, aracına binmeden önce de kendisine yardımcı olan polislerle fotoğraf çektirdi.

 

Bülent Ersoy kimdir, Türk Sanat Müziği’nin güçlü sesi.

Bülent Ersoy, 1952 yılında Malatya’da dünyaya geldi. 1960 yılına kadar Malatya’da kaldı. Daha sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a göç etti. Esas adı Bülent Erkoç’dur. Çok küçük yaşlardan itibaren müzikle ilgilenmeye başladı. Melahat Pars, Rıdvan Aytan gibi üstadlardan ve belediye konservatuarı hocalarından özel dersler aldı. İstanbul Belediye Konservatuarı‘nı bitiren değerli sanatçı, aldığı akademik terbiye vasıtasıyla hem Tanrüzikal tecrübelerini geliştirme fırsatı buldu.

İlk olarak 1970 yılında Üsküdar Fıstıkağacı’nda dönemin ilk aile gazinolarından birisi olan “Özlem” Aile Gazinosu’nda sahneye çıkarak sahne hayatına başladı. Fikret Torun‘un Sunar Konser Bürosu olarak düzenlediği ses yarışmasına katılarak bu yarışmada birinciliği kazanmış ve 1000 lira para ödülü almıştır. Sonrasında bu gazinoda üç ay kadar assolist olarak çalışmıştır.

1971 yılında Saner Plak’tan çıkan kırkbeşlik plağı ilk albüm çalışması oldu. Bu çalışmada, güfte ve bestesi bestekâr Muzaffer Özpınar‘a ait “Lüzûm Lalmadı” ve “Neye Yarar Gelişin” adlı eserleri seslendirdi. Sahneye ilk adımını 1974 yılında Büyük Maksim Müzikholleri‘nde attı ve müzik dünyasına bomba gibi düştü. Ancak gerçek soy ismi Erkoç olan sanatçının soyadı Müjdat Gezen tarafından Ersoy olarak değiştirilmiştir. Bu yıllardan itibaren gerek ismi gibi “bülend-paye” sesiyle gerekse hanımefendi kişiliğiyle Türk halkının beğenisini kazandı.

Bülent Ersoy, Müzeyyen Senar Ekolü’nün temsilcisi olarak başladığı sanat hayatında, akademik sanat kariyerinin de yüksek olması hasebiyle olağanüstü bir yorumcu ve büyük bir tavrın sancaktarı oldu. “Baharı Bekleyen Kumrular Gibi“, “Dert Çekmeye Gidiyorum” gibi her okuduğu şarkıyla grafiği sürekli yukarı tırmandı. O yıllarda TRT’ye, musikimizin bahtsızlığından ötürü kenara itilmiş, klasik makamlarda eski ve kalıcı eserler yorumladı. Yetmişli yılların ortasında daha da ileri giderek; o günkü müzik piyasasında pop, arabesk ve fantezi vb. gibi ticari şarkılar revaçta olmasına karşın Itrî‘nin “Tut-î Mucize-I Gûyan“ı gibi eserlerden oluşan koyu klasik bir uzunçalar yaptı. Bu ilk uzunçalar çalışması müzik piyasasında ki tüm hesapları altüst etti ve satış rekoru kırdı.

Ağustos 1980’de İzmir Fuarı’nda seyircilerden gelen tezahürat sonrası göğüslerini açınca İzmir Cumhuriyet Savcılığı, hakkında soruşturma açtı. Eylül 1980’de İzmir Kordon’daki evinde bir hâkime hakaret edince tutuklanarak 45 gün hapis cezası aldı ve Buca Cezaevi’nde tutuklu kaldı.

14 Nisan 1981’de Londra‘da Charring Cross Hastanesi’nde geçirdiği cinsiyet değiştirme ameliyatıyla kadın oldu, ancak “pembe nüfus kağıdı” alması yıllar sonra, sahne yasağını da kaldıran dönemin başbakanı Turgut Özal‘ın öncülüğünde çıkartılan bir kanun sayesinde oldu.

Bülent Ersoy’a 12 Eylül darbesi sonrası Haziran 1981’de diğer travesti ve transseksüel sanatçılarla birlikte sahne yasağı getirildi. Bu dönemde kariyerine Almanya’da devam eden sanatçı orada Türk filmlerinde oynamaya devam etti, bir müddet de Avustralya’da yaşadı. 1988 yılında Türkiye’ye döndü.

Yurtiçinde ve yurtdışında yüzlerce konser veren Bülent Ersoy, “Düşkünüm Sana“, “Yaşamak İstiyorum“, “Biz Ayrılamayız” ve “Ablan Kurban Olsun Sana” gibi satış grafiği çok yüksek albümlere imza attı. 1995 tarihini taşıyan “Benim Dünya Güzellerim“, S Müzik etiketiyle çıkan ilk albümü oldu. Selçuk Tekay‘ın müzik yönetmenliğini, Özkan Turgay‘ın aranjörlüğünü yaptığı albümde on şarkı seslendirdi. Aynı yıl janrına ve yorumuna uygun olarak “Alaturka 95” adında bir albüm yaparak Klasik Türk Musikisi’ne hizmetini de eksik etmedi. Muzaffer Özpınar’ın yönetmenliğini yaptığı albümde Hacı Arif Bey, Münir Nureddin Selçuk, Selahaddin Pınar, Kadri Şençalar, İsmail Hakkı Bey, Kemani Serkis Efendi gibi birçok üstâdın eserlerine yorumuyla hayat verdi. Ondört eserin yeraldığı çalışmada; “Aziz İstanbul”, “Dönülmez Akşamın Ufkundayım”, “Nerelerde Kaldın Ey Servi Nazım” gibi klasik eserlerin yanında “Alıverin Bağlamamı Çalayım” ve “Karam” adlı iki de anonim türküye de yer verdi.

1989 yılında Adana’da verdiği bir konser sırasında bir seyirciden gelen “Çırpınırdı Karadeniz” adlı isteği okumadığı için Hacı Tepe isimli kişi tarafından kurşunlanarak bir böbreğini kaybetti.

Bülent Ersoy, bir sonraki çalışmasını 1997 yılında yayınladı. “Maazallah” ismini taşıyan albüm, piyasaya sürülmeden dahi yüksek siparişler aldı ve büyük yankı uyandırdı. Albümün hazırlık aşamasında bu sefer Halil Karaduman ve Osman İşmen‘le çalışan sanatçı, popüler şarkılardan ve anonim türkülerden oluşan bir repertuar seslendirdi. Albüme ismini veren “Maazallah” adlı şarkısının video klibi ise büyük ses getirdi.Bülent Ersoy’un son albümü ise 2002 senesinde çıkardığı “Canımsın” albümüdür.

Otuz yıla yaklaşan sanat yaşamında pek çok ilke imza atan Bülent Ersoy, dünyaca ünlü yıldızların sahne aldığı salonlarda konser verdi. 1980 yılında London Palladium‘da ve 1983 yılında Madison Square Garden‘da sahne alan ilk Türk sanatçısı oldu. 30 Mart 1997’te ise Ümmü Gülsüm‘den sonra, etnik müzik sazlarıyla Paris Olympia müzikholünde sahne alan ilk sanatçı oldu. Dario Moreno‘dan sonra Olympia’da konser veren ilk Türk sanatçısı olan Bülent Ersoy, elli kişiden oluşan orkestrasıyla dört saat süren bir program sundu.

Bugüne değin otuzun üstünde albüme imzasını atan sanatçı, Türk Müzik Tarihi’ne ismini altın harflerle yazdırdı ve klasik, alaturka şarkılar alanında gelmiş geçmiş en önemli yorumcular arasında yer aldı. Müzik yaşamı boyunca sayısız ödül aldı. Herkesin takdirini kazanan geniş entervalli ve yüksek volümlü sesi, Japonya’da ses laboratuvarlarında yapılan testler sonucu “yüzde yüz kusursuz” bulundu ve 1997 yılında Uluslararası Montu Merid Müzik Doktoru ünvanıyla ödüllendirildi.

Evlilikleri :

1. evliliği :1998 yılında Cem Adler ile evlendi, 1999 yılında boşandı.

2. evliliği : 2007 yılında Armağan Uzun ile evlendi, 2008 yılında boşandı.

Popstar Alaturka adlı şarkı yarışmasında jüri üyeliği yapmıştır.

Albümleri :
1973 – Ah Tut-i Mucize Guyem
1975 – Şöhretler
1975 – Konser 1
1976 – Toprak Alsın Muradımı
1976 – Bir Tanrıyı Bir de Beni
1976 – Konser 2
1977 – Konser 3
1978 – Orkide 1
1978 – Ölmeyen Şarkılar
1979 – Orkide 2
1979 – Meyhaneci
1980 – Dolmamış Çilem
1980 – Beddua
1981 – Mahşeri Yaşıyorum
1981 – Yüz Karası
1983 – Ak Güvercin
1983 – Ne Duamsın Ne De Bedduam
1984 – Düşkünüm Sana
1985 – Yaşamak İstiyorum
1986 – Anılardan Bir Demet
1987 – Avustralya Konseri
1987 – Suskun Dünyam
1988 – Biz Ayrılamayız
1988 – Anılardan Bir Demet
1989 – Öptüm
1989 – İstiyorum
1989 – Şiirlerle Şarkılarla
1989 – Seçmeler
1989 – Bizim Hikayemiz
1991 – Bir Sen, Bir De Ben
1992 – Ablan Kurban Olsun Sana
1993 – Sefam Olsun
1995 – Benim Dünya Güzellerim
1995 – Alaturka 95
1997 – Maazallah
2000 – Alaturka 2000
2002 – Canımsın
2011 – Aşktan Sabıkalı

Filmleri :
1976 – Sıralardaki Heyecan
1977 – Ölmeyen Şarkı
1978 – İşte Bizim Hikayemiz
1980 – Beddua
1981 – Yüz Karası
1984 – Acı Ekmek
1984 – Asrın Kadını
1985 – Tövbekar Kadın
1986 – Efkarlıyım Abiler
1988 – Biz Ayrılamayız
1989 – Anılar
1989 – İstiyorum

Bu haber toplam 2943 defa okunmuştur
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
GÜNCEL
ANKET
Hükümetin bölge için son aylardaki politikasından memnun musunuz?
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Siirt Ajans | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Haber Sistemi: CM Bilişim